ANTİK MISIR’IN GİZEMİ KASIM ARA TATİL KAMPI (5-12 YAŞ)

Ünlü Antik dönem tarihçisi olan Heredotos’un;

“Nil Nehri Mısır’lılar için bir armağandır. Kültür ve coğrafya bağlamında belki dünya üzerinde kurulmuş en güzel medeniyettir“ şeklinde söz ettiği antik Mısır’ı, tarihini ve kültürünü çocuklarınızla hem eğlenerek hem de öğrenerek gelin hep beraber gezelim…

İhtişamlı Mısır’ı ve gizemli piramitlerini gezerken çocuklarımız ve içimizdeki çocukları arkadaş edelim 🙂

**Oyun Kampta Atölyeleri: Kampımızda yapacağımız atölyeler programın akışında belirtilmemiştir. Çocuklar ile beraber yapacağımız bu atölyeler hakkında bilgi kampı yaklaştığında detaylı olarak sizlerler paylaşılacaktır. İçeriklerimiz Asude Gümüş Okutan tarafından interaktif kitapçık olarak her kamp için hazırlanmaktadır.

9 KASIM CUMARTESİ 2024 İSTANBUL – KAHİRE

 

Ve işte heyecanla beklediğimiz o gün geldi!

İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’nda Oyun Kampta ekibi ile yapacağımız buluşma  ve check-in işlemlerimizin ardından 22:05 İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı – Kahire Sphinx Havaalanına uçuşu (uçuş detayları aşağıdadır) ile hareket ediyoruz.. Varışımızın ardından hemen Kahire’deki otelimize gidip yerleşiyoruz. Ve gizemli sırları aydınlatmaya başlamadan önce iyice dinleniyoruz..

Dünyanın en ikonik ve tanınmış arkeolojik alanlarından biri olan Gize Piramitlerini ziyaret edeceğimiz güne nihayet kavuştuk.. Otelimizde yapacağımız kahvaltımızın hemen ardından Kahire şehir turuna başlıyoruz. Öncelikli hedef Gize Piramitleri!

Bu antik yapılar, Eski Mısır’ın  adeta mühendislik ve mimari başarılarının bir kanıtı gibidir ve yüzyıllardır insanları büyülemiştir. Gize platosunda bulunan ikonik ve antik bir anıt olan Sfenks, aslan gövdesi ve insan kafasının birleşimiyle ünlüdür ve eski Mısır’ın en tanınmış sembollerinden biridir. Muhtemelen Gize Platosu’ndaki piramitleri ve tapınakları koruyucu bir figür olarak hizmet ediyordu. Buradaki insan kafasının firavunun ilahi otoritesini temsil ettiğine inanılıyor. Biz de çocuklarla Dünya’nın Yedi Harikası’ndan biri olan Keops Piramiti’nin de içinde bulunduğu Gize Piramitleri’ni eğitmenlerimiz ve rehberimiz eşliğinde geziyoruz..

Gize Pramitleri’ne yapacağımız ziyaretin hemen ardından Mısır Müzesi’ne gideceğiz. Antik Mısır uygarlığının en görkemli koleksiyonunu barındıran arkeoloji müzesidir. Müzenin, önemli bir miktarı gösterimde olmak üzere, toplam 120.000 adet eseri bulunmaktadır. Yaklaşık 7 bin yıllık tarihe ışık tutan müzede, Roma İmparatorluğu ve eski Yunan dönemine ait tarihi parçalar, antik Mısır dönemine dayanan birçok heykel, tabut ve firavunların şahsi eşyaları da bulunuyor.

Gize Primatileri gezimizin hemen ardından Salahaddin Citadel‘i  yani Selahaddin Eyyubi’nin talimatıyla 1171 yılında inşasına başlanıp 1207 yılında tamamlanan Salahaddin Eyyubi Kalesi bulunduğu stratejik konumunun verdiği güçlü savunma sayesinde bugün hala ayakta kalmaya devam eden bir Orta Çağ Kalesi’ni ziyaret ediyoruz..

Salahaddin Citadel gezimizin ardından ise Mısır kültürünü tanımak için ideal bir yer olan Khan Khalili Çarşısı‘nı ziyaret ediyoruz. Çarşıda her dükkan Mısır kültürünü yansıtır bizlere.. Ayrıca Mısır’ın en büyük ve aynı zamanda en popüler turistik mekanlarından biridir. Alış veriş yapmak, hediyelik eşya satın almak isteyen ailelerimiz buradan temin edebilir, tabi ki Mısır’da alış veriş yaparken pazarlık yapmayı unutmuyoruz 🙂

Akşam yemeğimizin ardından artık yavaş yavaş gün bitimine doğru Luxor’a doğru hareket etmek için otobüsümüze biniyoruz. Bu gece oyunlarla, şarkılarla ve tabi ki ardından kitap ve uyku saati ile otobüsümüzde geceliyoruz..

Gece yaptığımız otobüs yolculuğumuz sonunda sabah Luksor‘a varıyoruz. Önce acıkan karnımızı doyurmak için kahvaltımızı yapıyoruz  ardından şehir gezimiz Doğu Yakası Turu ile başlayacak.. Sonrasında yerleşmek ve kısa bir mola için otelimize gidiyoruz…

Doğu Yakası Turu’muzda  Luksor olarak bilinen şehirde Nil Nehri’nin doğu kıyısında bulunan büyük bir eski Mısır tapınak kompleksi olan  Luksor ve Karnak Tapınakları‘nı ziyaret ediyoruz.. Tapınaklar yaklaşık MÖ 1400 yılından günümüz tarihine kadar gelerek tüm ihtişamıyla görenleri büyülüyor. Mısır tanrılarının en büyüğü Amon-Ra adına M.Ö. 14. yüzyılda inşa edilen tapınak, adeta açık hava müzesini andırıyor. Bu yüzden de günümüzde Giza Piramitlerinden sonraki ülkenin en çok ziyaretçi akınına sebep olan tarihi yerlerinden biri. Her yeni gelen hükümdar (ortalama 30 hükümdar) bir önceki firavunun yaptığından daha iyisini yapmak, özgün izlerini gelecek nesillere bırakabilmek için buraya bir şeyler ilave etmiş, farklı çalışanlar, zanaatkarlar ve taş ustaları ile çalışmışlar. Bu yüzden tapınak ziyaretimiz süresince pek çok firavunun izine denk geleceğimiz bu gezimizden sonra akşam yemeğimizi yemek üzere konaklama yapacağımız otelimize geçiyoruz.

Luksor’daki otelimizde yapacağımız kahvaltı sonrası şehrin bu sefer de Batı Yakası Turu ile güne başlıyoruz. İlk istikametimiz Krallar Vadisi.. Krallar Vadisi, Yeni Krallık Dönemi’nde (MÖ 1539 – 1075) firavunların ve soyluların gömüldüğü Thebes (günümüz Luksor) yakınlarındaki bir kraliyet nekropolüdür. Doğu Vadisi ve Batı Vadisi olarak adlandırılan iki vadiye yayılmış 63 bilinen kaya mezarına sahiptir. Burası 1922’de Kral Tutankhamun’un mezarının keşfedilmesiyle ünlendi ve Mısırbilimciler için önemli bir arkeolojik alan hâline geldi. Biz de bu tarihi nekropolü gezip iyice öğreniyoruz.

Krallar Vadisi gezimizin ardından Hatşepsut Tapınağı‘na gidiyoruz. Burası antik medeniyetin 18. hanedanından I. Thutmose’nin Kraliçe Ahmose’den olan kızı Hatşepsut’un tapınağını. Üç katlı olarak kademeli bir taraça sistemiyle inşa edilen tapınak, mimari yapısıyla bizleri adeta büyülüyor..

Ve bugün ziyaret edeceğimiz son yer ise Medinet Habu Tapınağı… Yeni Krallık dönemine ait tapınak, mimari ve sanatsal önemiyle birlikte rölyef ve kabartma yazılarıyla  bizlere Mısır’ın geçmişteki sosyolojik yapısına dair bir çok ipucunu verecek..

Medinet Habu Tapınak gezimizin ardından otobüsümüze biniyoruz ve  önce şehir turu ardından da Hurghada’ya gidiyoruz ve buradaki otelimize yerleşiyoruz.

Bugün artık güneşin keyfini çıkaracağımız, Kızıldeniz’in sularında serinleyeceğimiz ve bol bol denizde eğleneceğimiz bir gün… Çocuklar ister Kızıldeniz’de isterlerse de otelin keyfli kaydıraklı havuzunda kasım ayında keyifli vakit geçirebilirler. Akşam yemeğini yine otelimizde!

Sabah kahvaltısı otelimizde yapıyoruz ve tüm gün otelde Kızıldeniz partisi yapıyoruz 🙂 evimize dönmek üzere hazırlıklarımızı tamamlıyoruz ve ardından (16 Kasım) 01:40 Hurghada Havalimanı – İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanına olan uçuşumuzu gerçekleştirebilmek için transfer aracımız sizlere belirttiğimiz saatte otelden bizleri almaya gelecek…

Dünyanın bir köşesinde yine yaptığımız deniz keyfi ile de taçlandığımız bir kültür gezimizin daha sonuna geldik… Biz hepimizi seviyoruz! Çünkü hepimiz beraberken çok güzeliz!

Başka kampların hayalini kurarak evlerimize dönüyoruz..

Uçak biletleri hakkında;

8 kg el bagajı
23 kg bagaj hakkı

*Yurt dışı çıkış harcı ve kapıda vize ücreti

*Programda belirtilmeyen yemekler

*Zorunlu seyahat sigortası

*Kişisel giderler